Geç Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemi Türkiyesinde milliyetçilik ve mimarlık tarihi
Özet
Osmanlı’da bilinebilen ilk mimarlık tarihi metni Usul-i Mimari-i Osmani (1873) ile başlayan ve tarih yazımı anlamında radikal bir kopuşa işaret eden Türk Tarih Tezi’nin ortaya çıktığı 1930’lu yıllara kadar süren dönem Türkiye için mimarlık tarihinin ortaya çıkış evresine tekabül eder. Bu dönemde üretilen yazıları kaleme alanlar temel uğraşı mimarlık alanında olmayan ve konuyla, dönemin milliyetçi endişeleri çerçevesinde ilgi duyan bir kültürel elit olarak nitelendirilebilir. Geçmişin mimari ürünlerinin dönemin milliyetçi ideolojileri içerisinde İslamcılığın gündeminde olmadığı gözlenmiştir. Osmanlıcılık ve mimarlık ise yalnızca sınırlı bir aydın grubu için bir araya gelebilen kavramlardır. Oysa Türkçülük, toplumu o zamana dek kullanılmamış bir kimlik temelinde tariflemeyi denediği için bunun kültürel zeminini oluşturabilecek mimarlık tarihi ile de belirgin biçimde ilgilenir. Bu çalışma söz konusu dönemde mimarlık tarihi ile Türkçülük eksenli milliyetçiliğin ilişkisini, bir grup cemiyet ve yazarın çalışmaları üzerinden irdelemeyi denemektedir. Ele alınan cemiyetlerin faaliyetlerini konferans, ders ve geziler ile ülke genelindeki önemli olduğu düşünülen yapılara dair fotograf ya da çizim koleksiyonları oluşturma yönündeki çalışmalar oluşturur. Söz konusu dönem metinlerine bakıldığında ise envanter nitelikli çalışmaların yanı sıra, geçmişin mimari ürünlerini uzak atalardan gelen ve yalnızca o millete mensup olanlar tarafından okunabilecek bir anlamın taşıyıcısı olarak gören anlatıların yer aldığı görültür. Çalışmada hem cemiyetlerin hem de yazarların yaklaşımlarında gözlenen bu ikili tavrın, milliyetçiliğin yapısında barındırdığı ve toplumu bir yandan vatandaşlık temelinde türdeşleştirirken aynı zamanda diğer milletlerden ayrı bir aidiyet temelinde farklılaştırmaya çalışan mantıkla olan ilişkisi sorgulanmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mimarlık tarihi yazımı, Milliyetçilik, Türkiye.
Tam Metin: PDF