İTÜDERGİSİ/b, Cilt 3, Sayı 1 (2006)

Yazı Büyüklüğü:  Küçük  Orta  Büyük

Soyut sanatın habercileri

Lale KULA ÖZERDEN, Filiz ÖZER

Özet


Sanatta soyut eğilimlerin başlangıcını aradığımızda epeyce gerilere gidebiliriz. Romantizm, tüm sanat dallarında olduğu gibi plastik sanatlarda da yepyeni bir bakışın temelini oluşturur. Bu yıllarda sanatta üslup sorunu üzerinde titizlikle durulur ve sanat bir kendini açıklama biçimi olarak görülmeye başlanır. Turner tabiatçı gelecekçilikten uzaklaşma eğilimiyle soyut sanatın ilk habercilerinden biri olarak kabul edilebilir. Fernand Léger’nin de belirttiği gibi, resimsel ifade değiştiyse, bunu modern hayat gerekli kılmıştır. 1840’larda fotoğrafın bulunuşu gibi teknik gelişmelerin soyut sanatın gelişimini hazırlamada önemli katkıları olur. Doğaya farklı bir bakış yöntemi geliştiren izlenimcilik tabiatçı gerçekçiliğin en ileri aşaması ve aynı zamanda çözülüşüdür. İzlenimciliğin ardından, sanatta yansıtma yerine dönüştürmenin konmasını savunan Cézanne, soyut sanatın gelişimine hem sanatsal, hem kuramsal katkılarda bulunur. Sanatçı, Batı sanatı tarihi içerisinde çok önemli bir noktada durur. Bir yanıyla geleneğe bağlıdır, onu sürekli sorgular, öte yandan da yenilikçi ve devrimcidir. Amacı doğayı taklit etmek değil, ona paralel bir görüntü yaratmaktır. Kavram ressamlığı konusunda önemli bir aşama olan kübizm ve özellikle de analitik kübizm, doğadan arınmayı bütünüyle gerçekleştirmemekle birlikte, sanatta bir dönüm noktası oluşturur. Modern sanat kuramcısı Seuphor’un tanımına göre;soyut sanat, gerçeği -bu gerçek sanatçının ister hareket noktası olsun, ister olmasın- hiçbir yönden hatırlatmayan, akla getirmeyen sanattır. Doğadan bütünüyle arınmak ve Seuphor’un tanımladığı ‘soyut sanat’ fikrine ulaşabilmek içinse 1910’ları ve Kandinsky’i beklemek gerekecektir.

 

Anahtar Kelimeler: Soyut sanat, Cézanne, kübizm.


Tam Metin: PDF